Almancada ayrılabilen hem de ayrılmayan o kadar çok fiil var ki, hepsini akılda tutmak gerçekten çok zor! Bu sebeple, Almanca yeni öğrenenlere ayrılmayan fiilleri öğrenmesini şiddetle tavsiye ederim! 📌 Ayrılmayan fiiller, cümlenin her zaman tek bir parçası olarak kalır ve “Perfekt” zamanda ge- almazlar. Bu yüzden bunları öğrenmek, Almanca dilbilgisinde büyük bir adım atmak demektir.
Ayrılmayan fiiller sırasıyla: be-, ge-, er-, ver-, zer-, ent-, emp-, miss- önekleriyle başlar. Şimdi, bu öneklerin nasıl kullanıldığını ve her birinin fiile kattığı anlamı detaylıca inceleyelim! 🎯🎯
1. be-
Bu önek, fiile bir nesne veya yön bildirir.
Örnek Fiiller:
- beantworten (cevaplamak): Er beantwortet die Frage. (O, soruyu cevaplıyor.)
- besuchen (ziyaret etmek): Wir besuchen unsere Freunde. (Arkadaşlarımızı ziyaret ediyoruz.)
- beginnen (başlamak): Der Film beginnt um 20 Uhr. (Film saat 20’de başlıyor.)
- bedeuten (anlamına gelmek): Was bedeutet dieses Wort? (Bu kelime ne anlama geliyor?)
- bekommen (almak): Sie bekommt ein Geschenk. (O bir hediye alıyor.)
2. ge-
Bu önek genellikle bir durumu belirtir.
Örnek Fiiller:
- gefallen (hoşuna gitmek): Das Bild gefällt mir. (Bu tablo hoşuma gidiyor.)
- gehören (ait olmak): Das Buch gehört ihm. (Bu kitap ona ait.)
- genießen (keyfini çıkarmak): Wir genießen das Wetter. (Havanın tadını çıkarıyoruz.)
- geschehen (olmak): Was ist geschehen? (Ne oldu?)
- gewinnen (kazanmak): Er gewinnt das Spiel. (Oyunu kazanıyor.)
3. er-
Bir şeyin sonucu ya da başlangıcını ifade eder.
Örnek Fiiller:
- erzählen (anlatmak): Sie erzählt eine Geschichte. (O bir hikâye anlatıyor.)
- erkennen (tanımak): Ich erkenne dich. (Seni tanıyorum.)
- erfinden (icat etmek): Wer hat das Telefon erfunden? (Telefonu kim icat etti?)
- erreichen (ulaşmak): Wir erreichen den Gipfel. (Zirveye ulaşıyoruz.)
- erklären (açıklamak): Der Lehrer erklärt die Aufgabe. (Öğretmen görevi açıklıyor.)
4. ver-
Genellikle yanlışlık veya değişim anlamı taşır.
Örnek Fiiller:
- vergessen (unutmak): Ich vergesse oft die Namen. (İsimleri sıkça unuturum.)
- verlieren (kaybetmek): Er verliert seine Schlüssel. (Anahtarlarını kaybediyor.)
- verstehen (anlamak): Ich verstehe die Frage nicht. (Soruyu anlamıyorum.)
- versprechen (söz vermek): Sie verspricht zu kommen. (Gelmeye söz veriyor.)
- verändern (değiştirmek): Wir verändern die Pläne. (Planları değiştiriyoruz.)
5. zer-
Bir şeyin parçalanması veya yok edilmesi anlamını taşır.
Örnek Fiiller:
- zerbrechen (kırmak): Das Glas zerbricht. (Bardak kırılıyor.)
- zerreißen (yırtmak): Er zerreißt das Papier. (Kağıdı yırtıyor.)
- zerstören (yok etmek): Der Sturm zerstört das Haus. (Fırtına evi yok ediyor.)
- zersplittern (parçalanmak): Das Holz zersplittert. (Tahta parçalanıyor.)
- zerstreuen (dağıtmak): Der Wind zerstreut die Blätter. (Rüzgar yaprakları dağıtıyor.)
6. ent-
Başlama veya uzaklaşma anlamı taşır.
Örnek Fiiller:
- entdecken (keşfetmek): Kolumbus entdeckte Amerika. (Kolomb Amerika’yı keşfetti.)
- entfernen (uzaklaştırmak): Er entfernt den Fleck. (Leke çıkarıyor.)
- entstehen (oluşmak): Wie entsteht ein Regenbogen? (Gökkuşağı nasıl oluşur?)
- entkommen (kaçmak): Der Gefangene entkommt. (Mahkum kaçıyor.)
- entwickeln (geliştirmek): Wir entwickeln eine neue App. (Yeni bir uygulama geliştiriyoruz.)
7. emp-
Bu önek genelde hissetme veya alma anlamı taşır.
Örnek Fiiller:
- empfehlen (tavsiye etmek): Ich empfehle dieses Buch. (Bu kitabı tavsiye ediyorum.)
- empfinden (hissetmek): Sie empfindet Freude. (O, mutluluk hissediyor.)
- empfangen (karşılamak): Wir empfangen die Gäste. (Misafirleri karşılıyoruz.)
- empören (öfkelendirmek): Seine Worte empören mich. (Onun sözleri beni öfkelendiriyor.)
- emporheben (yükseltmek): Der Kran emporhebt die Last. (Vinç yükü yükseltiyor.)
8. miss-
Olumsuz bir durum veya yanlışlık ifade eder.
Örnek Fiiller:
- missverstehen (yanlış anlamak): Er missversteht die Frage. (O, soruyu yanlış anlıyor.)
- missbrauchen (kötüye kullanmak): Man soll Vertrauen nicht missbrauchen. (Güvene ihanet edilmemeli.)
- misslingen (başarısız olmak): Der Kuchen misslingt. (Kek başarısız oluyor.)
- missachten (görmezden gelmek): Er missachtet die Regeln. (Kuralları görmezden geliyor.)
- misshandeln (kötü muamele etmek): Man soll Tiere nicht misshandeln. (Hayvanlara kötü muamele edilmemeli.)
İlgili konular:
- Almanca Fiil Çekimleri (Konjugation von Verben)
- Almanca Ayrılabilen Fiiller Konusu (Trennbare Verben)
- Almanca Ayrılabilen Fiiller Listesi (480 Trennbare Verben)
Almanca Öğrenmek ABC Kadar Kolay! 🇩🇪
Ücretsiz konu anlatımları, pratik alıştırmalar ve eğlenceli derslerle Almancanı geliştir. AlmancaABC‘de videolar, A1, A2, B1 konu anlatımları, kelime listeleri ve Almanca öğrenmek için ihtiyacın olan her şey seni bekliyor!
Hemen takip et, değişimi fark et!