ausfallen

Almanca ausfallen fiili, planlanmış bir durumun gerçekleşmemesini veya bir şeyin işlevini yitirmesini ifade eden çok yaygın ve önemli bir fiildir. Temel olarak “iptal olmak”, “yapılmamak”, “arızalanmak”, “kesilmek” veya “dökülmek” gibi anlamlara gelir. Bir durum değişikliği (çalışır durumdan arızalı duruma, planlı durumdan iptal durumuna geçiş) bildirdiği için Perfekt zamanda yardımcı fiil olarak sein alır. Bu nedenle “bir şey iptal oldu” veya “bozuldu” demek için sıkça “… ist ausgefallen” yapısı kullanılır. aus- öneki ayrılabilen (trennbar) bir fiildir.

Fiilin en yaygın anlamları şunlardır:

  • İptal Olmak/Yapılmamak: Bir dersin, etkinliğin, uçuşun veya toplantının planlandığı gibi gerçekleşmemesi.
  • Arızalanmak/Kesilmek: Bir makinenin, elektriğin, ısıtmanın veya internetin çalışmayı durdurması.
  • Devre Dışı Kalmak/İşe Gelmemek: Bir kişinin hastalanarak veya başka bir sebeple planlanan bir görevde yer almaması.
  • Dökülmek: Saçın veya dişin dökülmesi.
  • Sonuçlanmak: Bir sınavın veya değerlendirmenin belirli bir şekilde sonuçlanması (iyi/kötü).

ausfallen Fiilinin Temel Anlamları

Bu tablo, fiilin temel anlamlarını özetlemektedir.

🇩🇪 AlmancaTür🇹🇷 Türkçe (Anlamları)
ausfallenVerb (Fiil)İptal olmak, arızalanmak, dökülmek, işe gelmemek, sonuçlanmak
der AusfallSubstantiv (İsim)İptal, arıza, kesinti, kayıp, dökülme

Temel Anlamlar İçin Örnek Cümleler

  • İptal Olmak: Der Deutschkurs fällt heute aus, weil der Lehrer krank ist. (Öğretmen hasta olduğu için Almanca kursu bugün iptal oldu.)
  • Arızalanmak / Kesilmek: Wegen des Sturms ist der Strom in der ganzen Stadt ausgefallen. (Fırtına nedeniyle tüm şehirde elektrik kesildi.)
  • İşe Gelmemek: In der Spätschicht ist ein Fahrer ausgefallen, deshalb brauchen wir einen Ersatz. (Gece vardiyasında bir şoför işe gelmedi, bu yüzden bir yedeğe ihtiyacımız var.)
  • Dökülmek: Seit einiger Zeit fallen ihm die Haare aus. (Bir süredir saçları dökülüyor.)
  • Sonuçlanmak: Wie ist die Prüfung ausgefallen? – Sie ist gut ausgefallen. (Sınav nasıl sonuçlandı? – İyi sonuçlandı.)

ausfallen Fiilinin Çekimi (Konjugation)

Aşağıda ausfallen fiilinin farklı kip ve zamanlara göre çekimleri bulunmaktadır. ausfallen, sein yardımcı fiili ile kullanılan düzensiz (unregelmäßig) ve ayrılabilen (trennbar) bir fiildir.

Indikativ (Bildirme Kipi)

Präsens (Şimdiki Zaman)Präteritum (Geçmiş Zaman)Perfekt (Di’li Geçmiş Zaman)
ich falle ausich fiel ausich bin ausgefallen
du fällst ausdu fielst ausdu bist ausgefallen
er/sie/es fällt auser/sie/es fiel auser/sie/es ist ausgefallen
wir fallen auswir fielen auswir sind ausgefallen
ihr fallt ausihr fielt ausihr seid ausgefallen
sie/Sie fallen aussie/Sie fielen aussie/Sie sind ausgefallen
Plusquamperfekt (Miş’li Geçmiş Zaman)Futur I (Gelecek Zaman)Futur II (Gelecek Zaman II)
ich war ausgefallenich werde ausfallenich werde ausgefallen sein
du warst ausgefallendu wirst ausfallendu wirst ausgefallen sein
er/sie/es war ausgefallener/sie/es wird ausfallener/sie/es wird ausgefallen sein
wir waren ausgefallenwir werden ausfallenwir werden ausgefallen sein
ihr wart ausgefallenihr werdet ausfallenihr werdet ausgefallen sein
sie/Sie waren ausgefallensie/Sie werden ausfallensie/Sie werden ausgefallen sein

Konjunktiv (Dilek-Şart Kipi)

Konjunktiv IKonjunktiv IIKonjunktiv Perfekt
ich falle ausich fiele ausich sei ausgefallen
du fallest ausdu fielest ausdu seiest ausgefallen
er/sie/es falle auser/sie/es fiele auser sei ausgefallen
wir fallen auswir fielen auswir seien ausgefallen
ihr fallet ausihr fielet ausihr seiet ausgefallen
sie/Sie fallen aussie/Sie fielen aussie/Sie seien ausgefallen
Konjunktiv PlusquamperfektKonjunktiv Futur IKonjunktiv Futur II
ich wäre ausgefallenich werde ausfallenich werde ausgefallen sein
du wärest ausgefallendu werdest ausfallendu werdest ausgefallen sein
er/sie/es wäre ausgefallener/sie/es werde ausfallener/sie/es werde ausgefallen sein
wir wären ausgefallenwir werden ausfallenwir werden ausgefallen sein
ihr wäret ausgefallenihr werdet ausfallenihr werdet ausgefallen sein
sie/Sie wären ausgefallensie/Sie werden ausfallensie/Sie werden ausgefallen sein

Imperativ (Emir Kipi)

KişiÇekim
(du)fall aus!
(wir)fallen wir aus!
(ihr)fallt aus!
(Sie)fallen Sie aus!

Infinitiv ve Partizip (Mastar ve Ortaçlar)

FormAlmanca
Infinitiv I (Mastar I)ausfallen / auszufallen
Infinitiv II (Mastar II)ausgefallen sein / ausgefallen zu sein
Partizip I (Ortaç I)ausfallend
Partizip II (Ortaç II)ausgefallen

ausfallen ile Kurulan Kalıp İfadeler ve Deyimler

Bu tablo, fiilin diğer kelimelerle birleşerek oluşturduğu yaygın ifadeleri ve Türkçe anlamlarını listeler.

🇩🇪 Almanca İfade🇹🇷 Türkçe Anlamı
gut/schlecht ausfallenİyi/kötü sonuçlanmak
knapp ausfallenKıl payı/az farkla sonuçlanmak
jemandem fallen die Haare ausBirinin saçları dökülmek
ausfallen lassen(Bir şeyi bilerek) yapmamak, katılmamak, iptal etmek
Der Strom/Das Internet fällt ausElektrik/İnternet kesilmek
Die Heizung/Der Motor fällt ausKalorifer/Motor arızalanmak
Der Unterricht/Die Schule fällt ausDers/Okul iptal olmak
Der Zug/Flug fällt ausTren/Uçuş iptal olmak
(Jemand) fällt aus(Bir kişi) işe gelmemek, devre dışı kalmak
Die Ernte fällt … ausMahsulün … (iyi/kötü) olması/çıkması
hoch/gering ausfallenYüksek/düşük çıkmak (sonuç, skor, kâr)
enttäuschend ausfallenHayal kırıklığıyla sonuçlanmak
ausfallend werdenHakaret etmek, ağzını bozmak
ausgefallen (als Adjektiv)Sıra dışı, alışılmamış, acayip

Kalıp İfadeler İçin Örnek Cümleler:

  • Das Testergebnis ist überraschend gut ausgefallen. (Test sonucu şaşırtıcı derecede iyi çıktı.)
  • Die Wahl ist sehr knapp ausgefallen. (Seçim çok az bir farkla sonuçlandı.)
  • Seit seiner Krankheit fallen ihm die Haare aus. (Hastalığından beri saçları dökülüyor.)
  • Wir müssen die Party leider ausfallen lassen. (Partiyi maalesef iptal etmek zorundayız.)
  • Mitten im Film ist der Strom ausgefallen. (Filmin ortasında elektrik kesildi.)
  • Im tiefsten Winter ist unsere Heizung ausgefallen. (Kışın ortasında kaloriferimiz arızalandı.)
  • Wegen des Schneesturms fällt morgen die Schule aus. (Kar fırtınası nedeniyle yarın okul iptal.)
  • Mein Flug nach Berlin ist leider ausgefallen. (Berlin’e olan uçuşum maalesef iptal oldu.)
  • Ein wichtiger Mitarbeiter ist krankheitsbedingt ausgefallen. (Önemli bir çalışan hastalık nedeniyle işe gelemedi.)
  • Wegen der Dürre ist die Ernte dieses Jahr sehr schlecht ausgefallen. (Kuraklık nedeniyle mahsul bu yıl çok kötü çıktı.)
  • Der Gewinn ist dieses Quartal unerwartet hoch ausgefallen. (Kâr bu çeyrekte beklenmedik derecede yüksek çıktı.)
  • Das Konzert ist für viele Fans enttäuschend ausgefallen. (Konser birçok hayran için hayal kırıklığıyla sonuçlandı.)
  • Als er nicht bekam, was er wollte, wurde er ausfallend. (İstediğini alamayınca ağzını bozdu.)
  • Sie trägt immer sehr ausgefallene Kleidung. (O her zaman çok sıra dışı kıyafetler giyer.)

Almanca kelimeler ile ilgili daha fazla bilgi, anlam ve bağlam bulmak için Almanca Türkçe Sözlük sayfamızı ziyaret edin!

Yorum Yap