Almanca öğrenirken, fiillerin dilin temel taşlarından biri olduğunu görmüşsünüzdür.
Almancayı anlamak ve etkili bir şekilde kullanmak için fiil bilgisinin önemi yadsınamaz bir gerçek. Bu yüzden, bu yazıda sık kullanılan 100 fiili örnek cümleleri ile bulacaksınız.
Modal Fiiller (Modalverben)
| Fiil | Anlamları | Örnek Cümleler |
|---|---|---|
| Müssen | zorunda olmak, mecbur olmak | Ich muss jetzt gehen. (Şimdi gitmek zorundayım.) |
| Können | yapabilmek, -ebilmek (yetenek/olasılık) | Ich kann schwimmen. (Yüzebilirim.) / Kann ich gehen? (Gidebilir miyim?) |
| Dürfen | izinli olmak, -ebilmek (izin) | Darf ich hier rauchen? (Burada sigara içebilir miyim?) |
| Sollen | -meli, -ması gerek, -denmesi isteniyor/söylenmiş | Du sollst deine Hausaufgaben machen. (Ödevlerini yapmalısın.) |
| Wollen | istemek, -mek niyetinde olmak | Ich will ein Eis essen. (Dondurma yemek istiyorum.) |
| Mögen | beğenmek, hoşlanmak, sevmek (zayıf) | Ich mag Schokolade. (Çikolatayı severim.) |
| Möchten | istemek, arzu etmek (kibar) | Ich möchte einen Kaffee trinken. (Bir kahve içmek istiyorum.) |
Bu konuda daha fazla bilgi için Modalverben konusunu ziyaret edebilirsiniz.
En Çok Kullanılan 100 Almanca Fiil ve Örnek Cümleler (Liste)
- sein (olmak): Ich bin Lehrer. (Ben öğretmenim.)
- haben (sahip olmak): Ich habe ein Auto. (Bir arabam var.)
- werden (olmak): Ich werde Arzt. (Doktor olacağım.)
- können (-ebilmek): Ich kann Deutsch sprechen. (Almanca konuşabilirim.)
- müssen (zorunda olmak): Ich muss arbeiten. (Çalışmak zorundayım.)
- sagen (söylemek): Er sagt die Wahrheit. (Doğruyu söylüyor.)
- machen (yapmak): Was machst du? (Ne yapıyorsun?)
- geben (vermek): Gib mir das Buch! (Kitabı bana ver!)
- kommen (gelmek): Woher kommst du? (Nereden geliyorsun?)
- sollen (-meli/-malı): Du sollst mehr lernen. (Daha çok çalışmalısın.)
- wollen (istemek): Ich will nach Hause gehen. (Eve gitmek istiyorum.)
- gehen (gitmek): Ich gehe ins Kino. (Sinemaya gidiyorum.)
- wissen (bilmek): Ich weiß es nicht. (Bilmiyorum.)
- sehen (görmek): Ich sehe dich. (Seni görüyorum.)
- lassen (bırakmak, izin vermek): Lass mich in Ruhe! (Beni rahat bırak!)
- stehen (ayakta durmak): Ich stehe vor der Tür. (Kapının önünde duruyorum.)
- finden (bulmak): Ich finde den Schlüssel nicht. (Anahtarı bulamıyorum.)
- bleiben (kalmak): Ich bleibe zu Hause. (Evde kalıyorum.)
- liegen (yatmak): Das Buch liegt auf dem Tisch. (Kitap masanın üstünde.)
- heißen (adı … olmak): Ich heiße Maria. (Adım Maria.)
- denken (düşünmek): Ich denke an dich. (Seni düşünüyorum.)
- nehmen (almak): Nimm dir einen Apfel! (Bir elma al!)
- tun (yapmak): Was soll ich tun? (Ne yapmalıyım?)
- dürfen (izinli olmak, -ebilmek): Darf ich das Fenster öffnen? (Pencereyi açabilir miyim?)
- glauben (inanmak): Ich glaube dir nicht. (Sana inanmıyorum.)
- halten (tutmak, durdurmak, sürdürmek): Halt die Klappe! (Çeneni kapa!) / Der Bus hält hier. (Otobüs burada duruyor.)
- nennen (adlandırmak, söylemek): Wie heißt du? Ich heiße Paul. (Adın ne? Benim adım Paul.) / Nenn mir drei Gründe! (Bana üç sebep söyle!)
- mögen (beğenmek, hoşlanmak, sevmek – zayıf): Ich mag keine Spinat. (Ispanak sevmem.)
- zeigen (göstermek): Zeig mir den Weg! (Yolu göster!)
- führen (yönetmek, idare etmek, götürmek): Er führt das Unternehmen. (Şirketi yönetiyor.) / Dieser Weg führt nach Rom. (Bu yol Roma’ya gidiyor.)
- sprechen (konuşmak): Ich spreche Deutsch und Englisch. (Almanca ve İngilizce konuşuyorum.)
- bringen (getirmek, götürmek): Bring mir bitte ein Glas Wasser! (Bana bir bardak su getirir misin lütfen?) / Ich bringe dich zum Flughafen. (Seni havaalanına götürüyorum.)
- leben (yaşamak): Ich lebe in Deutschland. (Almanya’da yaşıyorum.)
- fahren (sürmek, gitmek (araçla), seyahat etmek): Ich fahre Auto. (Araba sürüyorum.) / Wir fahren nach Italien. (İtalya’ya gidiyoruz.)
- meinen (düşünmek, kastetmek, demek istemek): Was meinst du damit? (Bununla ne demek istiyorsun?)
- fragen (sormak): Ich frage dich etwas. (Sana bir şey soracağım.)
- kennen (tanımak, bilmek): Ich kenne ihn nicht. (Onu tanımıyorum.)
- gelten (geçerli olmak, sayılmak): Diese Regel gilt nicht mehr. (Bu kural artık geçerli değil.)
- stellen (koymak, yerleştirmek, ayarlamak): Stell die Vase auf den Tisch! (Vazoyu masaya koy!) / Ich stelle den Wecker auf 7 Uhr. (Çalar saati 7’ye kuruyorum.)
- spielen (oynamak): Wir spielen Fußball. (Futbol oynuyoruz.)
- arbeiten (çalışmak): Ich arbeite als Ingenieur. (Mühendis olarak çalışıyorum.)
- brauchen (ihtiyaç duymak): Ich brauche deine Hilfe. (Yardımına ihtiyacım var.)
- folgen (takip etmek): Folge mir! (Beni takip et!)
- lernen (öğrenmek): Ich lerne Deutsch. (Almanca öğreniyorum.)
- bestehen (başarmak, geçmek (sınav)): Ich habe die Prüfung bestanden. (Sınavı geçtim.)
- verstehen (anlamak): Ich verstehe dich nicht. (Seni anlamıyorum.)
- sich setzen (oturmak): Setz dich bitte! (Lütfen otur!)
- bekommen (almak, elde etmek): Ich bekomme ein Geschenk. (Bir hediye alıyorum.)
- beginnen (başlamak): Der Film beginnt um 20 Uhr. (Film saat 8’de başlıyor.)
- erzählen (anlatmak): Erzähl mir eine Geschichte! (Bana bir hikaye anlat!)
- versuchen (denemek): Ich versuche es nochmal. (Tekrar deneyeceğim.)
- schreiben (yazmak): Ich schreibe einen Brief. (Bir mektup yazıyorum.)
- laufen (koşmak, yürümek, işlemek): Ich laufe jeden Morgen. (Her sabah koşarım.) / Der Motor läuft gut. (Motor iyi çalışıyor.)
- erklären (açıklamak): Kannst du mir das erklären? (Bunu bana açıklayabilir misin?)
- entsprechen (uygun olmak, karşılık gelmek): Das entspricht nicht der Wahrheit. (Bu gerçeğe uygun değil.)
- sitzen (oturmak): Wir sitzen im Garten. (Bahçede oturuyoruz.)
- ziehen (çekmek, taşımak): Zieh die Tür zu! (Kapıyı çek!) / Wir ziehen nach Berlin. (Berlin’e taşınıyoruz.)
- scheinen (parlamak, görünmek): Die Sonne scheint. (Güneş parlıyor.) / Es scheint, dass er recht hat. (Haklı gibi görünüyor.)
- fallen (düşmek): Der Apfel fällt vom Baum. (Elma ağaçtan düşüyor.)
- gehören (ait olmak): Das Buch gehört mir. (Kitap bana ait.)
- entstehen (oluşmak, meydana gelmek): Ein Feuer ist entstanden. (Bir yangın çıktı.)
- erhalten (almak, elde etmek, korumak): Ich habe eine E-Mail erhalten. (Bir e-posta aldım.)
- sich treffen (buluşmak): Wir treffen uns morgen. (Yarın buluşuyoruz.)
- suchen (aramak): Ich suche meinen Schlüssel. (Anahtarımı arıyorum.)
- legen (koymak, uzanmak): Leg das Buch auf den Tisch! (Kitabı masaya koy!) / Ich lege mich ins Bett. (Yatağa uzanıyorum.)
- vorstellen (tanıtmak, tanıştırmak, hayal etmek): Darf ich mich vorstellen? (Kendimi tanıtabilir miyim?)
- handeln (iş yapmak, ticaret yapmak, davranmak): Er handelt mit Autos. (Araba ticareti yapıyor.)
- erreichen (ulaşmak): Ich kann dich telefonisch nicht erreichen. (Sana telefonla ulaşamıyorum.)
- tragen (taşımak, giymek): Ich trage eine Tasche. (Bir çanta taşıyorum.) / Sie trägt ein rotes Kleid. (Kırmızı bir elbise giyiyor.)
- schaffen (başarmak, yaratmak, üretmek): Wir schaffen das! (Bunu başaracağız!)
- lesen (okumak): Ich lese ein Buch. (Kitap okuyorum.)
- verlieren (kaybetmek): Ich habe meinen Schlüssel verloren. (Anahtarımı kaybettim.)
- darstellen (temsil etmek, canlandırmak, tasvir etmek): Der Schauspieler stellt Hamlet dar. (Oyuncu Hamlet’i canlandırıyor.)
- erkennen (tanımak, fark etmek): Ich erkenne dich nicht. (Seni tanımıyorum.)
- entwickeln (geliştirmek): Wir entwickeln neue Software. (Yeni yazılım geliştiriyoruz.)
- reden (konuşmak): Wir reden über das Wetter. (Hava durumundan bahsediyoruz.)
- aussehen (görünmek): Du siehst gut aus! (İyi görünüyorsun!)
- erscheinen (görünmek, ortaya çıkmak, yayınlanmak): Plötzlich erschien ein Geist. (Aniden bir hayalet belirdi.)
- bilden (oluşturmak, eğitmek): Wir bilden ein Team. (Bir takım oluşturuyoruz.)
- anfangen (başlamak): Wann fängt der Film an? (Film ne zaman başlıyor?)
- erwarten (beklemek, ummak): Ich erwarte einen Anruf. (Bir telefon bekliyorum.)
- wohnen (ikamet etmek, oturmak): Ich wohne in Berlin. (Berlin’de oturuyorum.)
- betreffen (ilgilendirmek, etkilemek): Das betrifft mich nicht. (Bu beni ilgilendirmiyor.)
- warten (beklemek): Ich warte auf den Bus. (Otobüsü bekliyorum.)
- vergehen (geçmek (zaman), işlemek (suç)): Die Zeit vergeht schnell. (Zaman çabuk geçiyor.)
- helfen (yardım etmek): Kann ich dir helfen? (Sana yardım edebilir miyim?)
- gewinnen (kazanmak): Wir haben das Spiel gewonnen. (Maçı kazandık.)
- schließen (kapatmak, kilitlemek, sonuçlandırmak): Schließ die Tür ab! (Kapıyı kilitle!)
- fühlen (hissetmek): Ich fühle mich gut. (Kendimi iyi hissediyorum.)
- bieten (sunmak, teklif etmek): Das Hotel bietet einen schönen Ausblick. (Otel güzel bir manzara sunuyor.)
- interessieren (ilgilendirmek, ilgi duymak): Mich interessiert das nicht. (Bununla ilgilenmiyorum.) / Ich interessiere mich für Geschichte. (Tarihle ilgileniyorum.)
- sich erinnern (hatırlamak): Ich erinnere mich nicht. (Hatırlamıyorum.)
- ergeben (sonuç vermek, ortaya çıkmak): Die Untersuchung ergab kein Ergebnis. (Araştırma bir sonuç vermedi.)
- anbieten (sunmak, teklif etmek): Darf ich Ihnen einen Kaffee anbieten? (Size bir kahve ikram edebilir miyim?)
- studieren (üniversite okumak, incelemek): Ich studiere Medizin. (Tıp okuyorum.)
- verbinden (bağlamak, birleştirmek): Die Brücke verbindet die beiden Städte. (Köprü iki şehri birbirine bağlıyor.)
- ansehen (bakmak, izlemek): Sieh dir das an! (Buna bak!)
- fehlen (eksik olmak, özlemek): Du fehlst mir. (Seni özlüyorum.) / Mir fehlt das Geld. (Param eksik.)
- bedeuten (anlamına gelmek): Was bedeutet das? (Bu ne anlama geliyor?)
- vergleichen (karşılaştırmak): Vergleiche die beiden Produkte. (İki ürünü karşılaştır.)
Almanca Fiil Testi
Öğrendiğiniz fiilleri ne kadar iyi anladığınızı test etmek ister misiniz? Aşağıdaki kısa test ile kendinizi deneyin!
İlginizi Çekebilecek Diğer Almanca Konuları:
- Fiil Nedir? – Almancada fiilin ne demek olduğunu öğrenin.
- Almanca Fiil Çekimleri (Konjugation) – Fiillerin kişi ve zamana göre çekim kurallarını öğrenin.
- Almanca Düzenli Fiil Çekimleri – En yaygın düzenli fiiller ve örnekleri.
- Almanca Düzensiz Fiil Çekimleri – En çok karıştırılan düzensiz fiillerin çekim tabloları.
- Almanca Düzensiz Fiiller Listesi – A1’den C1’e kadar bilmeniz gereken düzensiz fiillerin tam listesi.
- Almanca Ayrılabilen Fiiller – “aufstehen, anrufen” gibi trennbare Verben konusunu keşfedin.
- Almanca Ayrılabilen Fiiller Listesi (480+) – Günlük hayatta sık kullanılan ayrılabilen fiillerin tam listesi.
- Almanca Dativ Alan Fiiller – Hangi fiiller Dativ alır, örneklerle öğrenin.
- Akkusativ ve Dativ Alan Fiiller – En çok sorulan konu: Hangi fiiller hangi hali alıyor?
- Almanca Modal Fiiller (Modalverben) – müssen, können, wollen, dürfen, sollen, mögen, möchten.
- Almanca Dönüşlü Fiiller (Reflexive Verben) – “sich freuen, sich setzen” gibi fiillerin kullanımını öğrenin.
- Almanca Kelimeler – Düzenli bir şekilde Almancada ilerlemek için kategorik kelimeler listesi.
Daha fazla Almanca kelime ve bağlam için Almanca-Türkçe Sözlük sayfasını ziyaret edebilirsiniz.
Almanca öğrenmek ABC kadar kolay! 🇩🇪 ❤️ 🇹🇷
AlmancaABC‘de videolar, A1, A2, B1 konu anlatımları, kelime listeleri ve Almanca öğrenmek için ihtiyacın olan her şey seni bekliyor!
Hemen takip et, değişimi fark et!
sayfanız çok güzel ne desem azdır gerekten çok detaylı emek emek işlenmiş Allah razı olsun herkes den diyecek çok şey var hepsini hak ediyorsunuz. Allah emeklerinizi boşa çıkarmasın her iki cihan da.
Bu sayfayı hiçbir youtuber’dan duymadım. Hayret ediyorum nasıl olur da bilmezler önermezler. Ama kendim araştırırken buldum ve çok mutluyum. Herşey son derece düzenli derli toplu bilgiler..Sayfanızı ben youtube kanalımda mutlaka duyuracağım. Emeklerinizin karşılığını almanız dileğiyle..
Değerli İsmail Bey,
Sayfamız hakkındaki içten ve güzel sözleriniz için kalpten teşekkür ederiz. Emeklerimizin fark edilmesi ve takdir edilmesi bizim için paha biçilemez bir motivasyon kaynağı. AlmancaABC‘yi hazırlarken her detayı özenle işlemeye çalışıyoruz ve bu çabamızın görülmesi bizi gerçekten mutlu ediyor.
Hayır dualarınız için ayrıca müteşekkiriz. Sizin gibi değerli takipçilerimizin varlığı, daha iyisini yapma konusunda bize güç veriyor. Amacımız, Almanca öğrenmek isteyen herkese faydalı ve kaliteli bir kaynak sunabilmek.
Desteğiniz ve güzel dilekleriniz için tekrar teşekkür eder, size de her iki dünyada mutluluklar dileriz.
Saygılarımızla,
Ahmet
AlmancaABC Ekibi
Değerli Takipçimiz,
Sayfamızı kendi araştırmalarınız sonucunda keşfetmeniz ve bu kadar beğenmeniz bizi gerçekten gururlandırdı. Güzel sözleriniz için içtenlikle teşekkür ederiz!
AlmancaABC‘yi oluştururken en büyük hedefimiz, Almanca öğrenmek isteyenler için düzenli, anlaşılır ve kapsamlı bir kaynak sunmaktı. Yorumunuzdan anladığımız kadarıyla bu hedefimize ulaşmış olmak bizi çok mutlu etti.
YouTube kanalınızda sitemizi duyurmak istemeniz ise büyük bir incelik. Bu tür destekler sayesinde daha çok Almanca öğrenmek isteyen kişiye ulaşabiliyor, her geçen gün içeriğimizi zenginleştirmeye ve geliştirmeye devam ediyoruz.
Değerli geri bildiriminiz ve desteğiniz için tekrar teşekkür eder, Almanca öğrenim yolculuğunuzda başarılar dileriz.
Saygılarımızla
Ahmet
AlmancaABC Ekibi
Faydalı bir sayfa,tesadüfen buldum. Teşekkür ederiz.