Markete gittiğinizde elbette bazı kelimelere ve diyaloglara ihtiyacınız olacak. İşte size bir adet market diyalogu:
Market Alışverişi Diyalogu
Kübra: Hallo, kann ich Ihnen helfen? (Merhaba, size nasıl yardımcı olabilirim?)
Ahmet: Ja, bitte. Wo finde ich das Brot? (Evet, lütfen. Ekmek nerede?)
Kübra: Das Brot ist in der letzten Reihe. Brauchen Sie noch etwas? (Ekmek en son sırada. Başka bir şeye ihtiyacınız var mı?)
Ahmet: Ja, wo ist die Milch? (Evet, süt nerede?)
Kübra: Die Milch ist neben den Eiern, in der Kühltheke. (Süt, yumurtaların yanında, soğutucu dolapta.)
Ahmet: Vielen Dank! Und wo kann ich Obst und Gemüse finden? (Çok teşekkür ederim! Meyve ve sebzeyi nerede bulabilirim?)
Kübra: Obst und Gemüse finden Sie am Eingang des Marktes. (Meyve ve sebzeleri marketin girişinde bulabilirsiniz.)
Ahmet: Super, danke für Ihre Hilfe. (Süper, yardımınız için teşekkür ederim.)
Kübra: Gern geschehen. Brauchen Sie noch eine Tüte? (Rica ederim. Bir poşete ihtiyacınız var mı?)
Ahmet: Ja, bitte eine Tüte. (Evet, lütfen bir poşet.)
Kübra: Hier bitte, das macht dann 0,10 Euro für die Tüte. (Burada, poşet için 0,10 Euro olacak.)
Ahmet: Hier, bitte. (Burada, lütfen.)
Kübra: Danke. Einen schönen Tag noch! (Teşekkürler. İyi günler dilerim!)
Ahmet: Danke, gleichfalls! (Teşekkür ederim, siz de iyi günler dilerim!)
Market Alışverişinde Kullanılabilecek Temel Kelimeler
- der Apfel, die Äpfel (elma, elmalar) – Bir meyve türü. Bkz: Almanca Meyveler (Obst)
- das Brot, die Brote (ekmek, ekmekler) – Temel gıda maddesi.
- die Milch (süt) – İçecek veya yemeklerde kullanılan bir sıvı.
- der Käse, die Käse (peynir, peynirler) – Sütten yapılan bir yiyecek.
- das Ei, die Eier (yumurta, yumurtalar) – Kahvaltıda sıkça tüketilen bir gıda.
- die Wurst, die Würste (sosis, sosisler) – Et ürünü.
- das Wasser (su) – İçmek için kullanılan sıvı.
- der Saft, die Säfte (meyve suyu, meyve suları) – Meyveden elde edilen içecek.
- die Kartoffel, die Kartoffeln (patates, patatesler) – Yemeklerde kullanılan bir sebze.
- das Gemüse (sebze) – Yemeklerde kullanılan bitkisel ürünler.
- die Tomate, die Tomaten (domates, domatesler) – Bir sebze türü.
- der Salat, die Salate (salata, salatalar) – Yeşil sebzelerden yapılan yemek.
- die Schokolade, die Schokoladen (çikolata, çikolatalar) – Tatlı bir atıştırmalık.
- kaufen (almak) – Bir şeyi para karşılığında edinme eylemi.
- bezahlen (ödemek) – Satın alınan bir şeyin parasını verme.
- suchen (aramak) – Bir şeyi bulmak için bakmak.
- finden (bulmak) – Aranan bir şeyi keşfetmek.
- brauchen (ihtiyaç duymak) – Bir şeye gereksinim hissetmek.
- nehmen (almak) – Bir şeyi eline veya kontrolüne almak.
- geben (vermek) – Bir şeyi bir başkasına aktarma eylemi.
- kosten (maliyeti olmak) – Bir şeyin fiyatı.
- probieren (denemek) – Bir şeyi test etmek veya tadına bakmak.
- wählen (seçmek) – Birkaç seçenek arasından bir tercih yapmak.
- möchten (istemek) – Bir şeyi arzu etmek veya istemek.
- können (yapabilmek) – Bir şeyi yapma kapasitesine veya yeteneğine sahip olmak.
- müssen (zorunda olmak) – Bir şeyi yapmak zorunda olma durumu.
- wollen (istemek) – Bir şey yapma arzusuna sahip olmak.
- sollen (gerekmek) – Bir şeyin yapılması gerektiği önerisi.
- dürfen (izinli olmak) – Bir şeyi yapma iznine sahip olmak.
- bitte (lütfen) – Bir istekte bulunurken kullanılan kibar ifade.
- danke (teşekkürler) – Bir şeye teşekkür etme ifadesi.
- Entschuldigung (özür dilerim) – Bir hatayı kabul etme veya rahatsızlık için özür dileme ifadesi.